
İltihaplı Romatizmada Beslenmenin Önemi: Uzmanlardan Kritik Uyarılar
İltihaplı romatizma, sadece tek bir hastalık olmayıp, 150’den fazla farklı türü bulunan kompleks bir sağlık sorunudur. Çoğu zaman eklemlerde ağrı ve şişlik ile kendini gösterse de, bazı vakalarda eklem şikayeti olmadan da ortaya çıkabilir. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karaarslan, iltihaplı romatizmanın sadece eklemleri değil; göz, cilt, akciğerler ve kalp-damar sistemini de etkileyebileceğini belirtiyor. Dr. Karaarslan, hastalığın bazen ağızda aft, göz kuruluğu, tekrarlayan karın ağrıları ve açıklanamayan ateş gibi farklı belirtilerle kendini gösterebileceğine dikkat çekiyor.
İltihaplı romatizma, bağışıklık sisteminin aşırı aktif hale gelmesiyle vücudun kendi dokularına zarar vermesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Genetik yatkınlık önemli bir faktör olmakla beraber, sağlıksız beslenme, fazla kilo, sigara kullanımı ve hatta diş sağlığı problemleri de hastalığın gelişimini tetikleyebiliyor. Diş ve diş eti rahatsızlıklarının iltihaplı romatizmayı artırdığına dair bulgular mevcuttur.
Hastalığın türüne bağlı olarak görülme sıklığı değişmekle birlikte, romatoid artrit ve ankilozan spondilit gibi türler daha yaygın iken, skleroderma veya sjögren sendromu daha nadir rastlanan türlerdir. Türkiye’de ise Ailevi Akdeniz Ateşi ve Behçet hastalığı gibi özel grup romatizmal hastalıklar sık görülmektedir. İltihaplı romatizmanın en belirgin belirtisi, özellikle istirahatte kötüleşen ve sabahları yoğunlaşan eklem ağrılarıdır.
Dr. Karaarslan, iltihaplı romatizmanın tedavisinde ilaçların yanı sıra beslenmenin de çok büyük bir rol oynadığını vurguluyor. Bazı yiyeceklerin vücuttaki iltihabı artırırken, bazı besinlerin iltihap seviyesini düşürerek ağrıyı hafifletme ve eklem hasarını azaltmada fayda sağladığını belirtiyor. Omega-3 yağ asitleri, bağışıklık sistemini destekleyerek hastalığın ilerlemesini yavaşlatmakta ve ağrıyı azaltmaktadır.
Romatizmaya karşı özellikle somon, uskumru, sardalya gibi yağlı balıklar ile ceviz, fındık, badem gibi omega-3 kaynağı kuruyemişler önerilmektedir. Ayrıca kalsiyum açısından zengin süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, karnabahar, kırmızı-turuncu ve mor renkli meyveler (çilek, böğürtlen gibi), tam tahıllar ve kurubaklagiller de hastalığa karşı koruyucu besinler arasında yer almaktadır. Protein kaynakları olan et, tavuk ve yumurtanın da kasların onarımı için önemli olduğunu hatırlatıyor.
Buna karşılık, işlenmiş gıdalar, hazır yemekler, paketlenmiş ürünler, şekerli içecekler, tatlılar, kek, kurabiye gibi rafine şeker içeren yiyeceklerden uzak durulması gerekiyor. Kızartmalar ve trans yağ içeren besinler iltihabı artırdığı için tüketilmemelidir. Ayrıca alkolün hem karaciğere zarar verdiği hem de bağışıklık sistemini zayıflattığı ve iltihabı artırdığı unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, iltihaplı romatizma tedavisinde kişiye özel beslenme programı oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Dr. Karaarslan, hastaların mutlaka bir Beslenme ve Diyet Uzmanı ile işbirliği yaparak kendilerine uygun beslenme planını uygulamalarını öneriyor.
Kaynakça:
BSHA (Bilimsel Sağlık Haber Ajansı)