
Yapay Zeka, İnsan İletişiminin Yerini Alabilir mi?
Yapay zeka (YZ), çağımızın en etkili teknolojilerinden biri haline gelmiş durumda. Günlük yaşantının hemen her alanına entegre edilen yapay zeka uygulamaları, zaman kazandıran ve hayatı kolaylaştıran çözümler sunuyor. Ancak, bu teknolojinin insan iletişiminin yerini alıp alamayacağı yönündeki tartışmalar devam ediyor. Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, yapay zekanın insan psikolojisi üzerindeki etkilerine dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu.
İletişim İhtiyacı, İnsani Bir Gereklilik
Demir’e göre, yapay zekanın insan davranışlarını taklit edebilme kapasitesi bulunsa da, duygusal boyutları tam anlamıyla yansıtabilmesi mümkün değil. “Günün sonunda insan, insana ihtiyaç duyar” ifadeleriyle, yapay zekanın insan iletişiminin yerini dolduramayacağını vurgulayan Demir, özellikle göz teması, yüz ifadesi ve ses tonu gibi insana özgü iletişim unsurlarının duygusal bağ kurmadaki önemini hatırlattı.
Yapay Zeka Ürünleri Yaşamın Her Alanında
Yapay zeka içeren ürünler günümüzde sıradan bireyler tarafından dahi sıklıkla kullanılmakta. Akıllı telefonlardan sesli asistanlara, robot süpürgelerden çeviri uygulamalarına kadar geniş bir alanda varlık gösteren yapay zeka, insan yaşamını kolaylaştırıyor. Ancak, bu kolaylıkların bazı etik sorunları da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Demir, “Yapay zeka insanların özel alanlarına müdahale etmek üzere kullanılmamalı. Davranışları yönlendirme amacı taşıyan yapay sistemler ciddi etik ihlaller doğurabilir” dedi.
Duygular Göz Ardı Ediliyor
Yapay zeka teknolojilerinin, psikoloji alanındaki uygulamalarında duygusal faktörlerin yeterince dikkate alınmadığını belirten Demir, yapay zeka sistemlerinin büyük ölçüde karar alma ve kontrol mekanizmalarına odaklandığını ifade etti. Oysa insan davranışlarının temelinde duyguların belirleyici olduğunu söyleyen Demir, “Duygusal etkileşim olmadan yapay zekanın doğal zekaya ulaşması mümkün değildir” dedi.
Sosyal İzolasyon ve Psikolojik Sorunlar Artabilir
Yapay zekanın özellikle aşırı kullanımının bireylerde dikkat eksikliği, dürtü kontrol bozuklukları, bağımlılık gibi psikolojik sorunlara neden olabileceğini belirten Demir, sosyal izolasyonun da bu süreçte tetiklenebileceğine dikkat çekti. Otomatik sesli yanıt sistemlerinden duyulan rahatsızlık, insan temasına olan ihtiyacın canlı bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Dengeli Kullanım Hayati Önem Taşıyor
Yapay zekanın kontrollü ve etik çerçevede kullanılması halinde pek çok alanda fayda sağlayabileceğini söyleyen Demir, özellikle yaşlı bakımında yapay zeka destekli çözümlerin olumlu sonuçlar verdiğini belirtti. Ancak insan ilişkilerinin yerini hiçbir teknolojinin alamayacağına da dikkat çekti: “İnsani bağları zayıflatmadan, yapay zekadan destek almak mümkün. Önemli olan bu teknolojinin sınırlarını doğru çizebilmek.”
Kaynakça:
BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı